ÖZEL HABER-KONYA-Konya, küresel iklim değişikliğinin en çok etkilediği iller arasında yer alıyor. Özellikle Karapınar'da meydana gelen obruk oluşumları, her yıl manşetlerde yer alarak ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Obrukların oluşumunda vahşi sulama ve erozyonun önemli bir rol oynadığı düşünülüyor ve Konya genelinde 2022 yılı verilerine göre toplam 2240 obruk tespit edilmiş durumda.
Yaz mevsiminin geç gelmesi, Konya'nın su kaynaklarına olan ihtiyacını artırmıştı. Ancak Altınapa Barajı'nda Haziran ayında yüzde 80 seviyelerinde olan su doluluğu, bir nebze de olsa rahatlama sağlamıştı. Benzer şekilde Konya'nın en büyük barajlarından Bağbaşı Barajı da yüzde 25 doluluk seviyesiyle su ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. Haziran ayından bu yana barajlardaki su seviyesinde önemli bir azalma görülmemesi, barajlardaki suyun tükenmediği düşüncesini doğurmuştu. Ancak gerçek, bu barajlardaki su seviyelerinin sabit kalmasının yeraltı su kaynaklarının tüketildiği anlamına geldiği yönünde.
Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi (KOSKİ), su tüketimini azaltmak amacıyla su tarifelerinde değişiklik yaparak 0-15 metreküp kullanım aralığından sonrasına farklı tarifeler uygulama yoluna gitmişti. Buradaki amaç, vatandaşların su tüketim alışkanlıklarını değiştirerek su tasarrufunu teşvik etmek ve yeraltı su kaynaklarını korumaktı.
Ancak, Konya'nın su sorununu çözmek için daha kapsamlı ve uzun vadeli önlemlerin alınması gerekiyor. Vahşi sulama yöntemlerinin yerine daha sürdürülebilir sulama tekniklerinin benimsenmesi ve erozyonla mücadele edilmesi, obruk oluşumunu azaltmada önemli bir adım olacak.
Konya'nın barajlarının dolu olması su krizini tamamen çözmediği gibi, yeraltı su kaynaklarının tükenmesi tehlikesine karşı da tedbirler alınmasının önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Sadece barajlara değil, yeraltı su kaynaklarına da özen gösterilerek, bu değerli kaynakların sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi sağlanmazsa kentte büyük bir sorun baş gösterebilir.