Prof. Dr. Celal Şengör, Türkiye'nin en bilinen yer bilimcilerinden biri olarak sık sık obruk oluşumlarıyla gündeme gelen Konya’nın obruk sorunu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Habertürk ekranlarında yayınlanan Teke Tek Bilim programında konuşan Şengör, obruk oluşumunun yanlış anlaşıldığını ifade etti.
“Obruklar Doğal Süreçlerin Bir Sonucudur”
Şengör, Konya'daki obruk oluşumlarının tamamen doğal bir sürecin sonucu olduğunu vurguladı ve açıklamalarında şunları söyledi:
“Tuz gölünün güneyine Obruk platosu denir. Sürpriz değil, oluşması gayet doğaldır. Türkiye’de farklı yerlerde de görülüyor. Yeni bir şey değil.”
Bu açıklamalarıyla Şengör, Konya’da görülen obrukların aslında iklim ve jeolojik yapıdan kaynaklandığını ifade etti.
“Yeraltı Suyu Kullanımıyla Alakası Yok”
Konya’daki çiftçilerin tarla sulamalarında yer altı suyu kullanmalarının obruk oluşumuna neden olduğu yönündeki iddialara da açıklık getiren Şengör, bu durumun yer altı sularının çekilmesiyle doğrudan bağlantılı olmadığını belirtti. Konuyla ilgili olarak,
“Yer altı sularının çok kullanılmasıyla hiç alakası yok. Konya’daki çiftçilerin tarla sulamalarında yer altı suyunu kullanmasıyla ilgisi yok. Bu iklimle alakalı,”
şeklinde konuşan Şengör, obrukların yer altı suyunun çekilmesi sonucu değil, doğrudan iklimsel faktörlerin etkisiyle oluştuğunu ifade etti.
Obruklara Karşı Önlem Almak Mümkün mü?
Obruk oluşumlarını önlemek için yapılabilecek bir şey olup olmadığı sorusuna ise Şengör şu yanıtı verdi:
“Obruka karşı tedbir almak imkansız. Yer altı suyunu çekmesen de orası çöker. Yatay tabakalı kireç taşı gördüğün yer yeteri kadar kalınsa obruk oluşur.”
Şengör, kireç taşı tabakalarının yoğun olduğu bölgelerde obruk oluşumunun kaçınılmaz bir sonuç olduğunu ve bunun önlenemeyeceğini vurguladı.
Konya Obrukları: İklimsel ve Doğal Süreçlerin Etkisi
Prof. Dr. Celal Şengör’ün Konya’daki obruklar hakkında yaptığı açıklamalar, bölgedeki obruk oluşumlarına dair yaygın görüşleri altüst etti. Şengör, iklimsel etkenlerin ve yer altındaki jeolojik yapıların Konya’daki obrukların ana nedeni olduğunu belirterek, bu konuda toplumsal farkındalığın artması gerektiğine işaret etti.
