Kimilerine göre ve kim olduğunu biliyorsunuz.
Konya'da herhangi birisi koyun olarak görülüyor.
Bunun kim olduğu önemli değil.
Muhtemelen iktidar partisine oy vermiştir ve bundan ötürü de koyun deniyor onlara.
Zaten de demokratik bir ülkede neden insanlar bunu yapar onu da anlamak mümkün değil.
Kardeşim! Vatandaşın çoğunluk tercihi bu. Saygı göstermek zorundasınız ve bunun için de zart zurt konuşmanıza gerek yok.
***
Bu kadar traştan sonra size bir de kolonya ikram etmeden geçmeyeceğim.
Konya, dışarıdan gelene güzel, bıkana kadar yaşayana kötü.
Para kazanana sadece bir durak yeri.
Az sıkıntı çekene sabır ve ahiret bedeli.
Arabası olana göre diğer sürücüler araba kullanmayı bilmiyor.
Sinyal yakıp yola fırlayana göre de Konyalılar çok kaba.
Sahile indiğinde de otele para vermeyen "çim otelde kalan" tipler.
Size ne yani!
Ama şunu herkes gördü ki Konya, zor günde düşenin "Çok iyi dostu"
***
Oyunu kime verdiği ve kiminle rekor kırdığı da sizi ilgilendirmiyor.
Son günlerde "Senin oyun benim hayatımı etkiliyor" diye laf ebeliği var.
Bir zaman da senin oyun bizi etkilediydi.
Derdim iktidar partisini övmek falan değil.
Bir çıkarım da yok. Cebimde bir kaç bin lira ve yatan maaşım bir saat içinde dijital olarak muhataplarına ulaşıyor.
Bu bakımdan ne bal tutmuşluğumuz ne de parmağımızı yalamışlığımız var.
Karşı tarafa geçip, tiyatrolara karışıp cukkayı götürmüşlüğümüz de olmamıştır.
***
Gelelim zurnaya ve zırt dediği yere.
Burada okudunuz bakın.
Konya'nın yüzde 47,8'i tehlike altında.
İyi tarafından bakarsak da yüzde 52,2'si de güvenli görünüyor.
20 senede bu kadar dönüştü.
Şimdi karşı tribünde olanların yaptığı binalarda deprem olmadan çatlak oluştu.
Bunu bilenler bilir. Nerede olduğunu da.
***
Hoccaan, Araplar, Fevzi Çakmak, Ulubatlı Hasan, Sedirler...
Bunlar Konya'nın çok ama çok eski yerleşim yerleri. Aklıma gelmeyenler de var tabi.
Hara, Kumköprü vs.
Buralar dönüştü. 500 metreye bir daireden ilerleyen dönemlerde 2 daireye kadar vatandaşlara daireler verilerek dönüşüm yapıldı.
Birileri gerçekten güzel kazandı.
Denkgeldi diyelim.
Ama bu dönüşüm yapılabildi.
Yapanlar da güzel kazandı.
Hatta çimento fabrikalarını bile protesto ettiler.
Çimentocular da resti çekip "Onlar evleri yarı parasına satsınlar, çimentoyu bedava verelim" dediler.
Bu da işin başka bir tarafı.
***
Konya'da bu işler muhalifi, yanlısı ve yansızıyla uyum içinde olur.
Kimin ne kadar kazandığı mühim değil.
Bugünlerde görüyorum. Bazıları 40-50 yıllık evini sıfır daire fiyatına kakalamaya çalışıyor.
İnsafsızlık yapanlar bile uyum içinde. Tabi bunu satın alanlar da.
Kimsenin malı kötü veya bilmem ne değil. Ancak Bakanlık diyor ki: 1999 öncesi yapılan binalarda mühendislik hizmeti yok. Riskli.
Delikanlı olan satmadan önce binasına risk analizi yaptırsın. Riskli çıkarsa da yıkılmasına razı gelsin.
Yoksa biri içinde öldüğünde kendini bu geçici heveslerle dolu dünyada şanslı veya akıllı sanmasın.
Yanisi "Kimse oynadığı çiftetelliyi tango diye yutturmaya kalkmasın"
***
Kader çizgisi denildiği zaman ordan zıplayan tiplerin birçoğunun da bu dönüşüm işine karşı çıktığı gerçeği de asla unutulmayacak.
Yüzsüzün bir tanesi Twitter'dan yediği herzeleri unutturmak için kös bıyığı ve anlamsız sakalı ayrıca 40 bin liralık montuyla karşı tarafa b.k atarak günah çıkarma uğraşında.
Kader çizgisi değişmeyecekti ama günahı size kaldı.
Gerçi günah nedir onu bilip bilmediğinizi ve "Kadere inanmak" denen şeyin ne anlama geldiğini de bildiğinizi de sanmıyorum.
Biz kadere inanıyoruz! Size ne!
***
Kimilerine göre Konya'da kimlerden nemalanıp bu yazıyı yazdığımı falan düşünenler varsa da bende günah çok.
İçinden birini seçip alın. Yenilmemiş hakkım da yoktur ayrıca.
***
Ben Konya'ya birçok konu için teşekkür ediyorum.
Yine güzellikler ortaya çıktı.
Emeği geçenlerden Allah razı olsun.
***
Bu emekleri boşa çıkaracak işleri yapan kan emiciler her şehirde olduğu gibi Konya'da da var.
Bazen diyorum "Kardeşim ben belediye başkanı veya vali olsam, tüm defterlerini açtırır, bir kalem yanlış bulursam yurtdışına çıkış yasağı getirir, medyada boy boy arkadan kelepçeli fotoğraflarını yayınlatırım"
İyi ki vali filan değilim.