Konya, mağara çeşitliliği açısından zengin şehirlerden biri. Çeltik ilçesine 15 kilometre, Konya’ya ise yaklaşık 200 kilometre mesafede bulunan Beşgöz Mağaraları, doğal yapıları ve tarihi izleriyle keşif tutkunlarını bekliyor. Beşgöz Mesire Alanı’nın kuzeyinde yer alan bu mağaralar, hem doğa hem tarih meraklılarına benzersiz bir deneyim sunuyor.
Çölün Ortasında Bir Vaha
Beşgöz Mağaraları, Beşgöz Ovası’nın yemyeşil doğasıyla çevrili tepelikler üzerinde yer alıyor. Bölgede rüzgar erozyonuyla şekillenmiş doğal oluşumlar ve insan eliyle oyulmuş mağaralar dikkat çekiyor. Bu mağaralar, birbiriyle bağlantılı odalara sahip olup, geçmişte gündelik yaşam için kullanılmış. Bazı mağaralar iki katlı olarak oyulmuş ve duvarlarında insanların günlük hayatta kullandığı nişler, kazıma tekniğiyle yapılmış işlemeler ve yazılar bulunuyor.
Erken Hristiyanlık Dönemine Ait İzler
Bölgedeki mağaraların Erken Hristiyanlık Dönemi’nde kullanıldığı tahmin ediliyor. Mağara duvarlarında bu döneme ait tahrip olmuş izler ve işlemeler göze çarpıyor. Maalesef, günümüzde defineciler tarafından zarar verilen çok sayıda çukur ve kazı izi bulunuyor. Bunun yanı sıra bölgede kilise kalıntıları ve Hristiyan mezarları da yer alıyor.
Efsaneler ve Doğanın Sesi
Beşgöz Mağaraları’nda yıllardır çobanlar ve bölge halkı tarafından anlatılan birçok hikâye bulunuyor. Geceleri ağlayan kayaların sesi, kurt ulumaları ve tavşan avına çıkan kartallar, bu doğa harikasının mistik atmosferini tamamlıyor.
Hem doğaseverler hem de tarih tutkunları için büyük bir keşif potansiyeli barındıran Beşgöz Mağaraları, hak ettiği ilgiyi görmeyi bekliyor. Konya’nın bu saklı cennetinin turizme kazandırılması, hem bölge ekonomisi hem de kültürel mirasın korunması açısından büyük önem taşıyor.