1999 yılında Konya’da verdiği konser, Ferdi Tayfur’un bu şehirdeki halk üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Stadyumu dolduran kalabalığın neden olduğu izdiham sonucunda merdivenlerin yıkılması, sanatçının milyonların kalbine kazınmış olan yerini perçinledi. Ancak Tayfur için Konya’nın anlamı, konser salonlarından çok daha fazlasını içeriyordu.
Genelevden Bağlamaya: Zor Bir Başlangıç
Tayfur’un Konya’ya gelişi, zorlu bir hayat mücadelesinin parçasıydı. Şehirde ilk işi, genelev yakınındaki bir kahvede garsonluk yapmak oldu. Ancak Tayfur, genelevdeki kadınlara servis yapmama şartıyla işe başlamıştı. Bu dönemde, hayat kadınlarının çetin yaşamlarına şahit olan Tayfur, arabesk müziğin köklerini oluşturan derin hüzünleri burada keşfetti.
Genelevde çalışan bir kadınla yaşadığı kısa süreli bir hikaye ise hayatında iz bıraktı. Tayfur, o günleri anlatırken, “Adanalı bir kadınla tanışmıştım, ‘Seni Konya’da bekleyeceğim,’ demişti. Büyük bir merakla Konya’ya gittim ama o kadını bulamadım. Bir süre genelev sokaklarında dolaşıp durdum” sözleriyle yaşadığı karışık duyguları dile getirmişti.
Ferdi Tayfur'a adını veren "gerçek" Ferdi Tayfur: Dublaj Sanatçısı, 1904 Çanakkale doğumlu.
Hayat Kadınları ve Kahve Ocakları
Genelevde aradığı kişiyi bulamayan Tayfur, çaresizlik içinde bir kahvede garsonluk yapmaya başladı. Günlük 7,5 lira kazanıyor, bu parayla otel masraflarını karşılıyor ve hayatta kalmaya çalışıyordu. Ancak Tayfur, bu işin kendisine göre olmadığını kısa sürede fark etti ve ayrıldı.
Bu dönemde tanıştığı bir assubay ağabey, ona bağlama çalmayı öğretti. Otel önünde, gecenin karanlığında yapılan bağlama dersleri, Tayfur’un müzikle olan bağını derinleştirdi. İlk türkülerini o günlerde söyledi ve o melodiler, yıllar sonra milyonların diline dolandı.
Pavyonlarda Sesini Duyurdu
Kahve işinden ayrıldıktan sonra bir pavyonda şarkıcılık yapmaya başlayan Tayfur, gece hayatının acımasız dünyasına adım attı. Her gece ahlak zabıtasından gizlenerek sabaha kadar şarkılar söylüyordu. Tayfur, bu dönemi anlatırken, “Gece hayatı bana hayatın acı gerçeklerini ve insanın karanlık taraflarını tanıttı” diyordu.
Konya’nın İzleri ve Bir Hayatın Şekillenmesi
Konya, Ferdi Tayfur’un hayatında bir dönüm noktasıydı. Hem hayatta kalmak için mücadele ettiği, hem de sanatını keşfettiği bir şehir oldu. Yaşadığı zorlukları ve deneyimlerini, müziğinde yankılanan derin duygulara dönüştürdü. Tayfur, Konya için şunları söylemişti:
Konya, benim için bir okuldu. Orada hayatı, insanı ve müziği öğrendim. O günler olmasaydı, bugün olduğum kişi olmazdım.
Ferdi Tayfur’un Konya’daki günleri, müziğinde yankılanan derin hüzünlerin ve büyük hayallerin tohumlarını attığı yer olarak hafızalarda kalacak. Şehirde yaşadığı her an, onu Türkiye’nin en sevilen sanatçılarından biri haline getiren hikayenin bir parçası oldu.